VHF PROPAGASYON / VHF İLE DX YAPMAK MÜMKÜN !

 





VHF (Very High Frequency), radyo iletişiminde kullanılan bir frekans bandıdır. Bu bant genellikle 30 MHz ile 300 MHz arasındaki frekansları içerir. Amatör telsizciler, bu frekans bandında iletişim kurarak uzak mesafelerdeki diğer amatör telsizcilerle iletişim sağlarlar. VHF propagasyonu ise bu iletişimin nasıl yayıldığını ve nasıl etkilendiğini anlamamıza yardımcı olan bir konsepttir.

VHF propagasyonu, elektromanyetik dalgaların atmosferdeki farklı katmanlar arasında nasıl yansıyıp yayıldığını açıklar. Bu, amatör telsizcilerin iletişim kurdukları uzak noktalara ulaşmalarına yardımcı olabilir veya iletişimi engelleyebilir. İşte VHF propagasyonunun bazı temel türleri:

Line-of-Sight Propagasyon (Görüş Hattı Propagasyonu): VHF dalgaları genellikle düz bir çizgide hareket eder ve engellerden yansımadan doğrudan ilerler. Bu, iki telsiz istasyonu arasında doğrudan görüş olduğunda gerçekleşir ve iletişim sağlar. Ancak, yüksek engeller (dağlar, binalar) veya düşük yüksekliklerdeki telsiz istasyonları arasında iletişimi sınırlayabilir.

Troposferik Ducting (Troposferik Kanal İletimi): Atmosferin alt katmanlarındaki sıcaklık ve nem değişiklikleri, VHF dalgalarının belli bir yolda ilerlemesine olanak tanır. Bu, telsiz sinyallerinin normalden daha uzak mesafelere iletilmesine neden olabilir. Troposferik kanal iletimi genellikle deniz kenarlarında veya büyük göllerin yakınında gözlemlenir.

Sporadic E Propagasyon: Bu tür propagasyon, yüksek rakımlı sporadik E tabakası sayesinde ortaya çıkar. Bu tabaka VHF dalgalarını yansıtarak normalde ulaşamayacakları mesafelere iletilmesine izin verir. Sporadik E propagasyonu genellikle ilkbahar ve yaz aylarında gözlemlenir.

Meteor Scatter Propagasyon (Meteor Yansıması): Yüksek hızdaki meteorların atmosferde yol açtığı iyonizasyon, VHF dalgalarını yansıtarak uzak mesafelere iletilmesine neden olabilir. Bu tür propagasyon, kısa süreli iletişim pencereleri ile karakterizedir.

Aurora Propagasyon (Aurora Yansıması): Aurora Borealis (Kuzey Işıkları) veya Aurora Australis (Güney Işıkları) sırasında, atmosferdeki yüksek rakımlı iyonize bölgeler VHF sinyallerini yansıtarak iletişimi uzak mesafelere taşıyabilir.

VHF propagasyonunun bu çeşitli türleri, amatör telsizcilerin iletişim becerilerini geliştirmelerine ve daha uzak mesafelere iletişim kurmalarına olanak tanır. Ancak, her türün kendine özgü özellikleri ve sınırlamaları vardır, bu nedenle telsizciler bu faktörleri dikkate alarak iletişim stratejilerini planlarlar.

Gelelim bu propagasyonun açık oldugunu nasıl tespit ederize , vhf.dxview.org web sitesine girdiginizde sarı,turuncu ve kırmızı halkalar göreceksiniz bu veriler digi ve hava balonlarından alınan verilerdir APRS burada bir yardımcı araç olarak kullanılmış beconlar ne kadar uzaga düşerse o kadar propagasyon açık mantıgı yürütülmüş .

Sarı : Düşük derecede propagasyon

Turuncu : Orta derecede propagasyon

Kırmızı : Full açık propagasyon 

olarak sınıflandırabiliriz eger bölgeniz kırmızı ise çok düşük wattlarla uzak mesafeler görüşebilirsiniz , özellikle ssb vhf özellikli bir telsiziniz varsa dx yapmak bile mümkün :)



GÖRKEM MERT ONUR YAVUZ